top of page

EMİRGAN'DA
MUHTEÅžEM KÖÅžK

Emirgan'ın Hikayesi

    Emirgan’ın ismi İranlı bir asilzade olan Emir Güne Han’dan gelmektedir. Emir Güne Han, 1635’teki Revan Seferi sırasında kaleyi Sultan IV. Murad’a savaÅŸmadan teslim etmiÅŸtir. IV. Murad kendisini İstanbul’a getirmiÅŸ , ve ona Yusuf PaÅŸa adını vermiÅŸtir. Yusuf PaÅŸa’ya, o zamana kadar Feridun Bey Bahçeleri diye anılan 500.000 metrekarelik yeri, yani günümüzün Emirgan Korusu’nu vermiÅŸtir. Aynı dönemde yaÅŸayan Evliya Çelebi’nin ÅŸiirsel bir dille tasvir ettiÄŸi koruda bu iki yakın arkadaÅŸ çok uzun bir süre keyifli muhabbetler yapmışlardır. Ancak, IV. Murad’ın ölümünden sonra baÅŸa geçen PadiÅŸah İbrahim, Yusuf PaÅŸa’yı idam ettirmiÅŸtir.

   XIX. yüzyılda Sultan Abdülaziz koruyu Mısır Hıdivi İsmail PaÅŸa’ya (1830-95) vermiÅŸtir. İsmail PaÅŸa sahile muhteÅŸem bir yalı yaptırdıktan sonra, koruya da Sarı, Beyaz ve Pembe köÅŸkleri inÅŸa ettirmiÅŸtir. Mısır’ı yönetirken büyük borçlar yapan İsmail PaÅŸa, 1879’da Fransız ve İngilizlerin baskısıyla alaÅŸağı edilmiÅŸ ve hayatının son günlerini Emirgan’da, geçirmiÅŸtir.

   1943’de İstanbul Belediyesi Emirgan Korusu’nu satın alıp burayı halka açık bir park haline getirmiÅŸtir.

11.jpg

BOĞAZ OFİSİ
Bu Mülkün Pazarlama ve Satışında
TEK YETKİLİDİR.

Bu sitede yer alan bilgi ve görseller izinsiz kullanılamaz. Copyright © 2024 Tüm Hakları Saklıdır

bottom of page